YouTube Videoları ve Çocukları Bekleyen Tehlikeler
Gelişen teknoloji biz yetişkinlerin hayatında yer bulduğu gibi çocuklarımızın da hayatında yer etmeye başladı. Üstelik Momo ve diğer birçok tehlike ile birlikte...
Eğitimciler olarak kaynaklarından sıkça faydalandığımız Common Sense Media kuruluşunun 2013 yılında yaptığı bir araştırma sonucuna göre; çocuklarımızın üçte biri yürümeye ve konuşmaya başlamadan önce tablet kullanmaya başlıyor. Siz de muhakkak parmaklarıyla “play/oynat” tuşuna basan, fotoğraflar arasında geçiş için parmaklarını ustalıkla kullanan ancak henüz konuşmayı sökememiş olan çocuklarımıza denk gelmişsinizdir. Henüz bebek olarak saydığımız çocuklarımız bile artık teknolojik cihazları ustalıkla kullanıyor ve bu süreci internet kullanımı da takip ediyor.
Çocuklarımızın; ödev yapmak, oyun oynamak, keyifli vakit geçirmek gibi isteklerini karşılayan teknolojik cihazlar ve internet, karşımıza yeni bir trend daha çıkardı: YOUTUBE’TA VİDEO İZLEMEK!
Çocukların dünyasında dikkat çekecek boyutta YouTube üzerinden video izlenmeye başladı. Üstelik bu videoların içeriğini yönetebilmek pek de mümkün değil. Çünkü otomatik video geçişi; çocuklarımızı başladıkları çizgi film videosundan, YouTube fenomenlerinin pek de çocuklar için uygun olmayan içeriklerine sahip videolarına yönlendirebiliyor. Peki öyleyse biz ebeveynler ve öğretmenler olarak ne yapmalıyız?
Bu noktada ebeveynlerin kontrolü kadar, çocukların da bu konuda farkındalık kazanması çok önemlidir. Bu yüzden çocuklarınıza “Biraz Daha YouTube’ta Video İzleyebilir miyim?” kitabını okutmanızı öneririm. Özellikle anaokulu ve ilkokul çağındaki çocukların YouTube’ta izledikleri videolar üzerine farkındalık oluşturmak ve izleme süreleri konusunda bilgi edinmelerini sağlamak için yazılmış bu kitap çocuklarınızı bu konuda bilinçlendirecektir.
Aynı zamanda meslektaşlarımın sıkça öneri de bulundukları ve hayretle karşıladığım bir öneriye de değinmek istiyorum. YouTube içeriğini kontrol etmek için sıklıkla önerildiğini duyduğum “YouTube Kids” uygulaması aslında Türkiye’de aktif olan bir uygulama değil. Yani YouTube bu hizmetini Türkiye’deki kullanıcıları için henüz hizmete sunmuş durumda değil.
Bunun yerine kısıtlı modu kullanabilirsiniz. Kısıtlı mod ile çocuklarınızın uygunsuz içeriklere ulaşmasını engelleme fırsatı yakalayabilirsiniz.
Yapmanız gerekense;
YouTube profil resminize tıklamak ve yanda yer alan açılır menüyü görüntülemek,
Bu menünün en altında yer alan Kısıtlı Mod: Kapalı seçeneğine tıklamaktır.
Bu seçeneğe tıklamanın ardından karşınıza kısıtlı modu aktif etme penceresi gelecektir. Burada kısıtlamayı aktif hale getirip çocuklarınızı daha güvenli videolarla buluşturabilirsiniz.
Ancak Momo gibi tehlikeler videolara reklam olarak büründüğü için bu yöntemi de aşıp çocuklarınıza ulaşabilir. Çünkü sizin güvenli bulduğunuz çizgi film videosuna sonradan reklam olarak içerik eklenebilmektedir. Reklamlar, kanal sahipleri tarafından videoların içine dahil edilmektedir. Çoğu YouTuber ya da kanal sahibi, hangi reklam veren daha fazla para veriyorsa onu tercih etmektedir. Çocuklar kimin umurunda? Bu yüzden muhakkak çocuklarınız video izlerken onlara eşlik etmelisiniz. Bu büyük önem taşımaktadır. Hatta hayati!
Bu tehlikelerin yanı sıra sürekli video izlemenin çocuk gelişimine de olumsuz etkileri vardır. Çocuk gelişimi için çok önemli olan 0-2 yaş grubu bu tarz teknolojik cihazlardan uzak tutulmalı. Video izleyen çocukların pür dikkat bir şekilde ekrana baktıklarını görüyoruz. Kendisini çevresinden soyutlayan bu çocuklar, aslında çevreleriyle en çok etkileşimde olmaları gereken çağdalar. Çevreleriyle kuracakları iletişim onların birçok yeni şey öğrenmesini sağlayacakken, video izlemenin başına hapsolmak onların birçok beceri konusunda geride kalmalarına sebep oluyor.
Araştırmalar, çocukların günde en fazla 2 saat dijital ekran karşısında vakit geçirmiş olmalarının bile olumsuz sonuçlar doğuracağını söylüyor. Ayrıca bu duruma kanıt olarak, çocukların düşünme ve dil becerilerini ölçen testlerden düşük puan almalarını gösteriyor. Çünkü çocuklar, iki boyutlu görüntülerin yer aldığı dijital ekranlardan bir şeyler öğrenseler bile bunu üç boyutlu dünyamıza aktaramıyorlar.
Bu elbetteki “teknoloji kötüdür, çocuğumuzu teknolojiden ne kadar uzak tutarsak o kadar iyi” demek değildir. Çocuklarımız belli bir gelişim süresini tamamladıktan sonra onları kontrollü ve planlı bir şekilde teknoloji ile tanıştırabiliriz. Çocuklar 24 aylık gelişim süresini tamamladıktan sonra dijital ekranlarla tanışabilirler. Araştırmalar 2-5 yaş arasındaki çocukların en fazla 1 saatlerini ekran başında geçirmeleri gerektiğini, fazlasının zararlı olacağını vurguluyor. Televizyonun, akıllı telefonların ve tabletlerin ekran barındırdığını düşünürsek, çocuklarımızı kullandığı cihazlara göre bir planlama yaparak dijital ekranlarla tanıştırabiliriz.
Burada en çok önerilen nokta çocuk ile anlaşma yapmak ve her iki tarafında sadık kalmasını sağlamak. Bir diğer önemli nokta ise; çocuklarımızın izleyeceği videoyu mutlaka öncesinde bizim de izlememiz. Hatta çocuklarımızla birlikte izlemek en doğru olanıdır. Gelelim çocuklarımızla yapacağımız planın/anlaşmanın detaylarına:
Anlaşmayı birlikte hazırlamalı ve altına imzalarınızı atmalısınız. Sonuçta bu aranızdaki resmi bir anlaşma olacak ve tarafların uyması gerekecek.
Uygulanamayacak maddelere yer vermeyin.
Okuma yazma bilmeyen veya henüz yeni öğrenmiş olan çocuklarımız, saatleri ayarlamakta zorlanabilir. Bu yüzden çocuklarınız video izlemeye başladığında; kum saati, sayaç başlatma ya da alarm kurma gibi seçeneklerden yararlanabilirsiniz.
Çocuklarınız iPad, televizyon ya da akıllı telefonlarda vakit geçiriyorken onlara eşlik edebilirsiniz. Hem nelerle vakit geçirdiğine hakim olursunuz hem de sizinle ortak bir şeyler yapabiliyor olmak çocuğunuzun mutlu olmasını sağlar.
Söz konusu internete bağlanabilen cihazlar olunca tabiki akla güvenlik geliyor. Kendisiyle bir yabancının iletişime geçmesi halinde size haber vermesi gerektiği konusunda çocuklarınızı cesaretlendirin.
Çocuklarınızın istediği her oyunu ve uygulamayı indirmesine izin vermeyin. İçerikleri kontrol edin. Yaş grubuna uygun olacak şekilde; hafıza ve anımsama, gruplandırma ve el göz koordinasyonunu geliştirecek etkinlikler içeren uygulamalar indirin.
Eğer izlediği bir şeylerden sürekli bahsediyorsa, örneğin sürekli bir fenomen adı duyuyorsanız, muhakkak kontrol edin. İçeriği o beğense de, siz beğenemeyebilirsiniz.
Sevgili ebeveynler, hepimizi bekleyen dijital dünyada çocuklarımıza teknolojiyi yasaklamak asla çözüm değildir. Teknolojiyi kontrollü bir şekilde çocuklarımızla buluşturmak ise en doğru tercih olacaktır. Dijital dünyanın yeni yöntemleri ile tanışmış olmaları büyük önem taşımaktadır. Tıpkı eğitim felsefecisi John Dewey’in de dediği gibi:
“Bugünün çocuklarını dünün yöntemleri ile eğitirsek onların yarınlarını çalarız”
İhtiyacımız olan tek şey ise sadece biraz kontroldür.
Comments